GERGERLİOĞLU, KOCAELİ KÖRFEZ AĞRILILAR DERNEĞİ'Nİ ZİYARET ETTİ
Artık değişim zamanı! Artık Türkiye'de demokratik bir sisteme ve iktidara geçiş zamanı diyoruz! Yeter artık diyoruz!
Dernek üyelerini şahsım ve partim adına saygıyla selamlıyoruz. Değerli arkadaşlar önemli bir kavşağa doğru ilerliyoruz. Hem Kocaeli'nde hem de tüm Türkiye'de heyecan içindeyiz. Sadece Türkiye değil dünya da Türkiye'deki bu seçimin sonucunu bekliyor! Artık değişim zamanı! Artık Türkiye'de demokratik bir sisteme ve iktidara geçiş zamanı diyoruz! Yeter artık diyoruz! Edi bese diyoruz ve toplumun doğru bir seçim yapması noktasında çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Biz kendimizden eminiz değerli Ağrılı hemşehrilerim. Bize 5 yıl önce bir emanet teslim ettiniz. Biz sizi sık sık ziyaret ettik. 2018 öncesi de 2018-2023 arasında da hiçbir zaman seçim sathı mahallinde sadece sizi ziyaret eden, daha sonra sizi görmeyen bir parti ve vekil olmadık. Biz sürekli hemşehrilerimiz ile birlikte, içli dışlı olduk ve hizmetimizi sonuna kadar yapmaya çalıştık. Gerek seçmenlerimize gerekse de bize oy vermese de tüm halkımıza, 85 milyona vekillik yapmaya çalıştık.
Kürt meselesindeki adil ve eşitlikçi bir geleceği hedeflemiş bir partiyiz!
Partimiz olarak canla başla, büyük bir uğraş verdik, süreç nasıl geçti? 5 yıllık süreç içinde Partimiz olarak yoğun bir gayret sarf ettik. En başta şunu söyleyeyim; Genel Kurul'a sadece milletvekilleri geliyor ama keşke gelip görseydiniz, biz açık ara bir şekilde son derece hassas bir konuyu çok ön plana almış, bu konuyu çözmeye odaklanmış, Kürt meselesindeki adil ve eşitlikçi bir geleceği hedeflemiş bir parti olarak bu çok hassas konudaki polemiklerde son derece uzlaşmacı, barış dolu, kardeşliği, yoldaşlığı esas alan bir duruş sergiledik. Sürekli yapıcı olduk, sürekli kavgaları bitirici, uzlaşmayı sağlayıcı ve çözümü bulmaya çalışan bir parti olduk. Bu konuda yoğun bir gayret sarf ettik ve teklifler sunduk. Gelin, yasalar oluşturalım, Anayasal değişiklikler yapalım ve ülkemizdeki sorunları bitirelim! Sadece Kürt meselesi değil A'dan Z'ye bu ülkenin tüm sorunları, ekonomik, tarım, hayvancılık, kültürel, sanayi sorunlarında hepsinde arkadaşlarımız komisyonlarda görev aldılar. A'dan Z'ye tüm komisyonlarda görev aldık, konuştuk ve yoğun bir mesai sarf ettik. Kimi zaman sabahlara kadar komisyonlarda uykusuzluk nedir bilmeden yoğun bir şekilde mesai sarf ettik.
Kocaeli'nden partim adına bana bir emanet teslim ettiniz, 91 bin kişinin emaneti çok ağır bir emanettir ve biz de bu emaneti omuzladık, bu emanetin hakkını vermeye çalıştık
İnanın ki bir davası olan, ideolojisi olan, hırsı olan, bu ülkedeki insan haklarını bitirmeye odaklanmış olan bir parti olarak keşke Meclis içinde Genel Kurul'da, komisyonlarda bizim performansımızı görseydiniz, nasıl canla başla işe sarıldığımızı, nasıl bizim konuşmalarımızın özellikle son derece yankı yapan ve etki oluşturan konuşmalar olduğunu keşke daha yakinen de gelip görebilseydiniz. Tabii ki bize bir yetkiniz değerli arkadaşlar. Kocaeli'nden partim adına bana bir emanet teslim ettiniz, 91 bin kişinin emaneti çok ağır bir emanettir ve biz de bu emaneti omuzladık, bu emanetin hakkını vermeye çalıştık. Kocaeli Milletvekili olarak yoğun bir çalışma içine girdik, ilk günden itibaren zaten bize çok başvuru geleceğini bilerek daha ilk dakikadan itibaren çok güzel bir sistem kurduk önce. İşlerimiz karışmasın diye sistem çalışması yaptık, sonrasında gelen on binlerce başvuruyu alıp dosyaladık. 5 yıl öncesine döndüğümde, tarih ve saatte kimin bize başvurduğu kayıtlarımızda belli. Bu şekilde tıkır tıkır işleyen bir sistem içinde tüm başvuruları cevapladık.
6104 soru önergesi ile Meclis'in konusuna göre en çok soru önergesi veren milletvekili oldum ve yine Adalet Bakanlığı'na en çok başvuru yapan milletvekili durumundayım!
Tüm bunlar ile ilgili Bakanlıklara başvurular yaptık, komisyonlarda konuşmalar yaptık. Genel Kurul'da konuşmalar yaptık. Araştırma önergeleri verdik, 24 Araştırma Önergesi'ne imza attım ve 725 Araştırma ortak önergesine imza attık. 53 yasa teklifini bizzat kendim verdim ve yüzlerce genel kurul konuşması yaptık. On binlerce başvuru karşısında da 6104 soru önergesi ile Meclis'in konusuna göre en çok soru önergesi veren milletvekili oldum ve yine Adalet Bakanlığı'na en çok başvuru yapan milletvekili durumundayım şu anda açık ara bir şekilde. Kocaeli adına yoğun bir gayret sarf ettik, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi olduk. İnsan hakları ihlallerini gidermeye yönelik sahada önemli çalışmalar yaptık, rapor çalışmaları yaptık, kimi zaman helikopterden atılan Van'lı hemşehrilerimizin hakkını, hukukunu savunduk, bunu örtbas etmeye çalıştılar.
Bu iktidar döneminde cezaevleri Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en dolu zamanlarını yaşadı!
Resmen helikopterden atmışlardı, birisi ölmüştü, diğeri çok ağır yaralıydı. hemen koşturduk, taziyelerine gittik ve onların takipleri, İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'ndaki takiplerini yaptık. Kimi zaman zorla kaçırılan ve kaybedilen dini ve etnik, siyasi, mezhebi ne olursa olsun hangi kimlikten olursa olsun 1990'lara Türkiye'yi götürmeye çalışan bir zihniyetin yansıması olarak bu 5 yıllık dönem içinde yüzlerce zorla kaçırılan, kaybedilen "Beyaz Toroslara" bindirilen "Yeşillerin" eline bırakılan insanlar oldu! Düşünün insanlar katledildi, insanlar kaybedildi, aylarca ağır işkenceye tabi tutuldu, hele ki bir tanesi; 108 gün kaçırıldığı bir işkence hanede 30 kilo zayıfladıktan sonra Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde bulundu Zabit Kişi isimli Kocaelili bir kişiydi bu ve onun gibi birçok kişi! Bütün bunları biz insan hakları perspektifi ile çok yakından takip ettik ve muhalif her kesime yönelik ihlalleri yoğun bir takip altına aldık. Gerek Kürt meselesindeki ağır ihlallerin devamı ve bunlara karşı olan mücadelemiz. Gerekse cezaevleri ki bizim dönemimizde Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en dolu zamanlarını yaşadı! Kapasitesinin %20 üstünde çok zor koşullarda yaşayan insanların olduğu yerlerde ağır tecrit altında bir yaşam sürüldü cezaevlerinde.
Bu iktidar Kürtler başta olmak üzere, Aleviler, muhalifler, kadınlar başta olmak üzere çok yoğun bir şekilde cezaevlerine doldurdu!
Partililerimiz başta olmak üzere, Kürtler başta olmak üzere, Aleviler, muhalifler, kadınlar başta olmak üzere çok yoğun bir şekilde cezaevlerine doldurdular. Hamile kadınlar, çocuklu anneler, lohusa kadınlar, bebekler, çocuklar, binlercesi bu dönem içinde, biz bunun çetelesini tuttuk binlerce bebek ve çocuk maalesef bu son 5 yıllık dönemde zindanlardaydı! Biz bunların hepsinin çetelesini tuttuk ve Bakanlıklara soru önergeleri ile sorduk, Bakanlar bütçe görüşmelerine geldiği zaman yakalarına yapıştık ve ısrarla sorduk! Genel Kurul'da sorduk ve takibini de yaptık sizler adına, sorup bırakmadık! Sonuna kadar 4-5 yıldır sürekli fikri takibini yaptığımız yüzlerce konu oldu, yine belki Türkiye çapında çok büyük yankı getiren meseleleri deşifre ettik. Gözaltına alınan arkadaşlarımız vardır, cezaevlerine giren arkadaşlarımız vardır mutlaka bu korkunç ve aşağılık fiili yaşamışlardır; çıplak aramayı gündem ettik! "Kral Çıplak" diyemeyen milletvekillerinin olduğu bir ortamda birçok milletvekilinin bu ağır konuyu gündeme getiremediği bir ortamda, biz bu konuyu ben şahsım ve partim gündeme getirdik, bu konuyla ilgili araştırma önergeleri verdik, Meclis'te çata çat bu konuda oldukça yoğun tartışmalar yaptık ve Adalet Bakanlığı'ndaki bu uygulamanın gerilemesini sağladık. Bakın çıplak aramanın ismini değiştirmek zorunda kaldı bakanlık, "detaylı arama" diye bir değişiklik yaptı ve binlerce teşekkür aldık, çıplak aramaya önceden uğrayan ve bizim yoğun bir şekilde gündeme getirmemizden sonra bundan kurtulduğunu söyleyen erkeklerden, kadınlardan binlerce teşekkür aldık.
Uygur Türklerini 600 vekil içinde en yoğun mücadele eden bir milletvekili oldum!
Cezaevindeki yakınlarını ziyaret ederken "Bunu dile getiremeyeceğim." diyen çekincedeki, mahremiyetteki nahoş aramalara maruz kalan mahkûm eşlerinin durumunu gündem ettik, bütün bunlar da işin doğrusu iktidarı çok rahatsız etti. Yine AK Parti- MHP İktidarının parasızlıktan sarıldığı Çin Devleti ki biliyorsunuz tam bir polis devletidir. Çin Devleti ile yaptığı sıkı fıkı ilişkiler sonrasında unutulmaya terk ettiği Uygur Türklerini gündeme getirdik ve bununla ilgili 600 vekil içinde en yoğun mücadele eden bir milletvekili oldum ve bundan dolayı hiç başka bir milletvekilini ziyaret etmeyen Çin Büyükelçiliği yetkilileri beni odamda 2 kez ziyaret ederek bize politikaları ile ilgili açıklamalar yapmak zorunda ve geri adım atmak zorunda kaldılar. İktidarın yapamadığını biz yaptık ve birçok zulmü gerek ulusal gerek uluslararası anlamda ifşa ettik, vekiliniz olarak bizi ulusal düzeyde en az 2000 kişi ziyaret etti ve yüzlerce kurum, dernek yetkilisi ziyaret ederek bilgi aldı ve biz de bilgi verdik.
İlgili makamlara önemli baskılar yaparak zulümlerde geri adım atmalarını sağladık.
Uluslararası düzeyde de 20'yi aşkın ülkenin büyükelçilik yetkilileri bizi odamızda ziyaret ederek Türkiye'nin insan hakları karnesi, ilimiz Kocaeli'nin durumu insan hakları açısından ve ekonomik açıdan durumları hakkında bilgiler aldı, biz de bu çerçevede Türkiye'nin OHAL dönemi içindeki hali ile ilgili 4 büyük rapor hazırladık ve onları da tüm siyasi kuruluşlara, tüm sivil toplum kuruluşlarına takdim ettik ve bir gündem oluşturduk. Aynı zamanda medyada birçok kez yer aldık, arkadaşlarımız ile birlikte yoğun bir şekilde bize uygulanan yoğun baskıya rağmen Anadolu Ajansı'nın TRT'nin bizi, partimizi ve şahsımızı görmezden gelen tavrına rağmen yoğun bir şekilde medyada yer aldık, gündem oluşturduk, sosyal medyada da yoğun bir gündem oluşturduk ve Türkiye kamuoyu tarafından yoğun bir şekilde vekilliğimiz takip edildi ve sosyal medya üzerinden de yasama faaliyeti yoluyla başaramadığımız birçok meseleyi hallettik. İlgili makamlara önemli baskılar yaparak zulümlerde geri adım atmalarını sağladık. Bütün bunların sonunda bizi mükafatlandıracaklarına vekilinizi cezaevine atmayı tercih ettiler. Hepiniz biliyorsunuz, diğer arkadaşlarımıza yaptıkları gibi bana da bunu yaptılar ve her türlü hakaret ve küfürler içinde bu hakkını hukukuna arayan insanları zindanlara götürmek başka bildikleri bir şey yok değerli arkadaşlar. Bİzim çok zorluklarla kazandığımız, büyük bir mücadele sergileyerek dezavantajlı bir ortamda olarak girdiğimiz yarışlarda
Mecliste abdestimi alamadan sabah namazımı bile kılamadan apar topar gözaltına aldırdılar!
Ben kendi şahsen de bunu gördüm, içeri girdiğimde hepiniz HDP’ye oy veren ya da vermeyen tüm Ağrılılar, tüm Kocaelililerin vicdanı sızladı ve “Kabul etmiyorum, zulümdür, haksızlıktır, olacak iş değildir.” Dediler ve hepiniz biliyorsunuz ki bize yapılan öylesine bir ağır bir doza geldi ki, Meclis’te Adalet Nöbeti’ni tuttuğum yerde 5 vakit namazımı kılıyordum, orada bir sabah namazına kalktığımda ki akşamdan Devlet Bahçeli emir vermişti “Gergerlioğlu’nu derhal Meclis’ten çıkartın.” Diye bırakın iktidarı bağımsız olması gereken Meclis’in başkanı bile Devlet Bahçeli’nin karşısında el pençe divan durumundaydı. Cumartesi akşamı Bahçeli: “Çıkartın bu vekili Meclis’ten.” Dedi, Pazar günü bana operasyon düzenlediler, sabah namazı sırasında abdestimi alırken beni alıp pijama ve terlikle karakola götürdüler. “2 dakika durun sabah namazını kılayım vakit geçiyor.” Dedim “Yok” dediler, koluma girip sürükleyerek götürdüler ve aynı zamanda “Üstümü giyineyim, ceketimi, ayakkabımı giyeyim.” dememe rağmen onu bile dinlemediler ve darp ederek götürdüler. Böyle çirkin fiiller işlendi, yine biz Meclis’ten çıkartıldıktan sonra evimizde bir direniş sergiledik ve evimizden bizi almaya gelen polisin mahiyeti de son derece çarpıcıydı bunu da bilin, unutmuşsanız tekrar hatırlatalım, daha öncesinde Meclis’te işkenceci başı olduğunu ispat ettiğim, ilan ettiğim bir polis memurunu bir milletvekilinin evinin kapısına göndermek suretiyle intikam operasyonu yaptılar ve bizi yine darp ile hakaret ile küfürler ile alıp savcılığa oradan da cezaevine götürdüler, böyle bir rezalete daha imza attılar.
Biz kabul etmiyoruz, Allah’ta kabul etmesin çünkü bu yapılanlar tamamen anti demokratik, hukuksuz bir iştir.
Bu iktidarın halka reva gördüğü şeyi 5 yılda kısaca özetlemeye çalıştım. Vekiliniz olarak beni seçtiniz 91 bin oy ile seçildik, biz 85 milyonun vekili olduk, büyük bir gayretle çalıştık, hem bize hem partimize hem belediye başkanlarımıza hem eski vekillerimize, hem eski Eş Genel Başkanlarımıza yönelik bir zulüm fırtınası halen devam ediyor. Bunun üstüne bir de Kobani Kumpas Davası açtılar. Yüzlerce yıllık cezalar isteyen bir savcı isteği ile karşı karşıya kaldık. Ardından da HDP’ye kapatma davasından dolayı ayağımıza çelmeler takıldı ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi adı altında seçime girmek zorunda kaldık. Biz eşit şartlarda giremedik, düşünün partimizin adını ve logosunu bile bilmeyen belki milyonlarca yaşlı insanımızın olduğu bir ortamda seçime giriyoruz. Bu büyük bir haksızlıktır. Biz kabul etmiyoruz, Allah’ta kabul etmesin çünkü bu tamamen anti demokratik, hukuksuz bir iştir. Biz şu anda bu konuda bir tanıtım yapmak ile meşgulüz.
Bu kadar zulme uğradık birisinin gidip camını kırmadık, birisinin tavuğuna kışt demedik, biz sadece seçimi, 14 Mayıs’ı bekledik.
Zulme uğramışız, mazlumuz, parti olarak tüm arkadaşlarımız olarak ve mazlumun da yanında durması gerekenin halk olduğunu düşünüyoruz. Bu halk mutlak surette mazlumun yanında olmalıdır. Bu halk mutlak surette kendi oylarına, iradesine zulmeden bu iktidara haddini bildirmelidir. Öncelikle Kocaeli halkı kendi iradesini temsil eden vekiline bu alçaklıkları yapanlara yönelik cevabını vermeli ve bu seçimde 1 değil 2 vekil çıkartarak Meclis’e göndermelidir. Gerçekten bunların hak ettiği budur! Sizden çok açık, net ve samimi beklentimiz de budur! Siz bunu sağlayabilirseniz ağır bir ders verebilirsiniz çünkü yapılanları benim anlatmama gerek yok hepiniz izlediniz, siz yakinen yaşadınız bunları ve biliyorum ki; sizler de buna çok öfkelendiniz! Kayyımlar, zindanlar, gözaltılar, tutuklamalar tüm bunlar sizi de mutlaka çok öfkelendirdi, kızgınız ama şu anda öyle bir zaman dilimi geldi ki artık bütün bizim sabrımızın sonu geldi. Biz bu kadar zulümlere uğramamıza rağmen değerli arkadaşlar inanın ki 1 gün bile bir taşkınlık yapmadık. Birisinin gidip camını kırmadık, birisinin tavuğuna kışt demedik, biz sadece seçimi, 14 Mayıs’ı bekledik. İnanın ki biz sadece demokratik haklarımızın peşindeydik ve şimdi de sabırla 14 Mayıs’ı bekliyoruz.
Yakınlarınıza hatırlatmaları yapın ve ülkemiz huzura ve barışa kavuşsun, sorunların çözümüne kavuşsun.
Bizim için önemli bir gün olacak, zor bir seçim olacağını biliyoruz çünkü karşımızdaki iktidar çok yoğun bir şekilde iktidar olanaklarını, devlet olanaklarını kullanıyor tüm devlet partiye seferber olmuş durumda, tüm yandaş medyalar AK Parti’ye seferber olmuş durumda, oluk oluk bir şekilde kurumlardan birtakım bu Zulüm İttifakı’nı destekleyecek şekilde paralar akıtılmakta, ülkenin parası, sizlerin parası ve bizlerin vergileri ile oluşan ülkenin birikimi, bütçesi maalesef ki bu tür çirkin, haksız işlere gitmekte. Bütün bu olumsuzluklara rağmen değerli Körfez Ağrılılar Derneği üyesi kardeşlerimiz sizin doğru bir seçim yapacağınıza inanıyoruz. Ben ve arkadaşlarım sizleri her zaman ziyaret ettik, seviyoruz, ziyaret edeceğiz ama seçim sathı mahalinde tekrar ziyaret ederek bu hatırlatmaları yapma ihtiyacı hissettik, siz de yakınlarınıza hatırlatmaları yapın ve ülkemiz huzura ve barışa kavuşsun, sorunların çözümüne kavuşsun.