DEM PARTİ Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Dilovası’ndaki kaçak atık deposunu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye sordu. Dilovası’nda yaşayan vatandaşları tedirgin eden olayı yakından takip eden Gergerlioğlu, halk sağlığı açısından endişeli olduğunu ifade etti.

Gergerlioğlu’nun soru önergesi;

Basında yer alan bilgide; ‘‘Dilovası'nın yeni yol projesindeki inşaat işçileri, potansiyel bir ölüm tuzağını kazdıklarından habersiz. Haftalardır kazdıkları ayaklarının altındaki zemin, yasa dışı olarak atılmış tonlarca tehlikeli yalıtım malzemesi ve asbest yüklü enkazdan oluşuyor ve bu da yerel halkın 'İzocam Tepesi' adını verdiği 12.000 m2'lik bir araziyi oluşturuyor. Dilovası'nda 30 yıllık endüstriyel genişlemenin sonuçlarını araştıran Zehirli Vadi projesi kapsamında 2019 yılında tepenin varlığı ortaya çıkarıldı. O zamanlar akredite bir laboratuvarda test edilmek üzere numune toplayan bir asbest uzmanı yaptığı testlerde cam yünü ve taş yünü yalıtım malzemelerine rastladı. Buna üç tür asbest içeren fiber çimento da karışmıştı. (krosidolit, krizotil ve amosit.) Burada yol çalışması yapan taşeron firma Menga İnşaat'ın işçileri, işin tehlikelerinden haberdar olmadıklarını ve kendilerine herhangi bir özel ekipman sağlanmadığını anlattı. Kocaeli Belediyesi yıllardır tepenin zararlı yalıtım atıkları ve asbest içerdiğini bilmesine rağmen akla hayale sığmayan şeyi yaptı: Tepeyi kazmaya başladılar. Uzmanlar, akciğerlerdeki tek bir mikroskobik lifin bile öldürücü olabileceğini, dolayısıyla asbestin havaya salındığında en tehlikeli halini aldığını, solunması halinde mezotelyoma ve diğer kanserlere neden olabileceğini söylüyor. Maruz kalmanın sonuçlarının ortaya çıkması genellikle onlarca yıl alır ve tedavi edilmesi imkansızdır. Mevcut koşullar işçiler ve onların daha sonra karşılaşacakları kişiler için ciddi bir risk oluşturmaktadır. İşçiler asbesti kıyafetlerinin üzerinde evlerine taşıyabilirler. Eşleri ve çocukları asbeste maruz kalabiliyor. Burada mevcut olan asbest tüm toplum için bir endişe kaynağı haline gelebilir. Dilovası'nın Orhangazi Mahallesi'nin kenarında yer alan bölgeye girdikten sonra kızarıklık ve nefes darlığından şikayet eden bölge halkı tarafından bölgeye her zaman ihtiyatlı davranılıyor. Bölgedeki çobanlar, sürülerinin orada dolaşmaları durumunda hastalanabileceklerini veya ayaklarının enfeksiyon kapabileceğini söylüyor.” ifadeleri yer almaktadır.

Bu bağlamda;

1.    Basında yer alan iddialar doğru mudur?

2.    Eğer iddialar doğruysa Dilovası’nda insan sağlığını tehdit eden atık deposu kimler tarafından oluşturulmuştur?

3.    Bu atık deposunu oluşturan firmalara bir yaptırım uygulandı mı?

4.    2019 yılında tespit edilen bu atık deposunun çevreye ve insan sağlığına zarar vermemesi için bir çalışma yürütüldü mü?

5.    Bu bölgenin tehlikeli olduğu bilinmesine rağmen neden yol yapım çalışması devam ettiriliyor?

6.    Bu bölgede çalışan işçilerin sağlığı için ne tür önlemler alınıyor?

7.    Söz konusu tepede yapılan yol çalışmasında asbestin yayılmasına karşı ne tür önlemler alıyorsunuz?

8.    Ölümcül etkileri olduğu bilinen asbestin halk sağlığını tehdit etmeyecek bir şekilde bertaraf edilmesine yönelik bir çalışma planlıyor musunuz?

9.    Bölgedeki atık deposu ne tür riskler barındırıyor?